Bu sefer size okuduğum bir tiyatro oyunundan 'Midas Üçlemesinden' daha doğrusu onun bir hikayesi olan Midas'ın Kulaklarından bahsedeceğim.
Yazar Hakkında:
Güngör Dilmen Kalyoncu(1930-2012) çok yakın bir zamanda kaybettiğimiz tanınmış önemli bir yazarımızdır. Tarihi olaylardan ve mitolojiden esinlenerek çağa yönelik eleştirel eserler vermiştir. En önemli eserleri "Midas'ın Kulakları", "Deli Dumrul" ve "Ben Anadolu"dur.Yazdığı Tiyatro Oyunları:
- Galile'nin Günahları
- Osmanlı Dram Kumpanyası
- Hakimiyeti Milliye Aş Evi
- Kurban
- Aşkımız Aksarayın En Büyük Yangını
- Ben Anadolu
- Bağdat Hatun
- Deli Dumrul
- Midas'ın Altınları
- Midas'ın Kulakları
- Midas'ın Kör Düğümü
- Akad'ın Yayı
- Troya İçinde Vurdular Beni
Ödülleri
- Sinema - Tiyatro Dergisi, 1959, Birincilik ödülü, Midas'ın Kulakları
- Halkevleri Genel Merkezi, 1963, Şinasi Efendi Tiyatro Ödülü, Canlı Maymun Lokantası
- İlhan İskender Armağanı, 1967, Kurban
- Yunus Nadi Armağanı, 1970, Anzavur
- Türk Dil Kurumu Ödülü, 1975, Ak Tanrılar
- Muhsin Ertuğrul Oyun Ödülü, 1979, Deli Dumrul
- Enka Sanat Ödülleri, 1984, Devlet Ve İnsan
- Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası Tiyatro Oyunu Yarışması, 1984, Birincilik, Ben Anadolu: Söylenceden Gerçeğe
- Ulvi Uraz Tiyatro Ödülü, 1986, Ben Anadolu: Söylenceden Gerçeğe
- İş Bankası Tiyatro Büyük Ödülü, 1988, Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını
- İsmet Küntay Ödülü, 1990, Aşkımız Aksaray’ın En Büyük Yangını
- Kültür Bakanlığı Ödülü, 1990, Troya İçinde Vurdular Beni
Basılı eserleri
- Ayak Parmakları (1960)
- Avcı Karkap (1960)
- Canlı Maymun Lokantası (1964)
- Midas’ın Kulakları (1965)
- Kurban (1967)
- Bağdat Hatun (1982)
- Deli Dumrul (1982, Akad’ın Yayı ile birlikte)
- Ak Tanrılar (1983)
- Hasan Sabbah (1983)
Kitap Hakkında:
ADI: Midas'ın Kulakları
YAYIM TARİHİ: 1959
Kitap basitçe iki tanrı arasındaki çekişmenin arasında kalan Midas'ın başına gelenleri ve sonrasını anlatır. Hikayenin orijinali Yunan mitolojisine ait bir efsanedir ancak Güngör Dilmen tarafından tekrar yazılmıştır. Bir tiyatro oyunu olmakla birlikte opera uyarlaması da bulunur. Operası Ferit Tüzün tarafından bestelenmiştir. Kitabı hikayenin akışı açısından üçe ayırabiliriz.1.Yarışma:
Apollon ile Pan bir gün hangisinin daha güzel müzik yaptığı konusunda bir tartışmaya tutuşurlar . İkisi de iddialarında ısrarcıdır. Sonunda bir yarışma yapmaya karar verirler. Ama bir sorunları vardır: Hakemleri yoktur! Onlarda o sırada oraya en yakın şehir olan Gordium'a giderler ve oranın kralını yani Midas'ı kendilerine hakem seçerler. Midas ikisini de iyice dinler, ama önce karar veremez Sununda Apollon'un daha iyi olduğuna karaar verir ancak kararını açıklayacakken halkını çbağırışlarını duyar:Halkı Pan.'ı seçmiştir. Bunun üzerine halkının etkisinde kalarak Pan'ın galip olduğuna karar verip bunu ilan eder ve Pan sedef yapraklı galibiyet tacını alıp sahneden ayrılır.Ancak Apollon yenilgiyi kendine yediremez.ve bir şekilde Midas'ı cezalandırmak ister. Midas'ın insan kulklarını haketmediğini söyler ve onun kulaklarını uzatıp eşek kulağına çevirir.
2.Sır:
Doğal olarak Midas kulaklarından utanmaya başlar. Artık halk arasına çıkamaz olur. O da çareyi sivri bir külah takmakta bulur ve her yerde bu şekilde dolaşmaya başlar. Dini törenlere, yarışmalara ve bayram kutlamalarına da böyle katılır. Halk meraklanır ancak kimse gerçekte neler olduğunu farketmez.En büyük problem ise Midas'ın saçlarıdır. Saçlarını kestirmek zorunda olduğu için berberine gerçeği açıklar ve ondan bu sırrı kimseye açıklamamasını ister. İşin ucunda berberin hayatı vardır.
O da öyle yapar ama bu büyük sırrın ağırlığı altında ezilir. Midas onun sırrı söyleme isteğini ve can çekişmelerini gördükçe eğlenir. Ancak berber çok fazla dayanamaz ve en sonunda bir kuyuya var gücüyle bağırır: "MİDAS'IN KULAKLARI EŞEK KULAKLARI". Sesi yankılanarak artar ve uğuldayan kuyunun yakınındaki sazlar rüzgara uğuldadıkça gerçeği haykırır. Midas bunu haber alıp hemen sazları kestirir ama bu sefer de keçi korosu gerçeği duyurur.
3.Kulakların geri alınışı:
Midas'ın sırrı yayılmıştır. Halkı onunla alay etmeye başlar. Ama o da zamanla kulaklarına alışır. Hatta onları bir ayrıcalık olarak görmeye başlar ve eşek kulakları sayesinde kendini üstün görür. Artık onları gizlemez ve törenlerde, yarışmalarda, bayramlarda sergiler. Halkta artık dalga geçmeyi bırakmış ve Midas gibi düşünmeye başlamıştır. Apollon ise Midas'ın kulaklarının artık onun için bir ceza olmadığını görür ve bu sefer kulaklarını normale döndürür. Midas kulaklarını kaybedince halk bu sefer de eşek kulaklı olmadığı için onunla dalga geçmeye başlar.GERÇEK HİKAYE :
Mitoloji ve efsane de olsa bu hikaye de bazı gerçeklere dayanır. Bilim insanları ve tarihçilerin bu konuda bazı teorileri var ancak en mantıklı ve kabul göreni Midas'ın kulak kanallarında doğuştan asimetri olması. Büyük ihtimalle Midas bundan çok utanıyordu ve sürekli kulaklarını gizlemeye çalışıyordu. Midas'ın kulaklarını gizlemesi de insanların merakını çekiyor ve pek çok efsanenin halk arasında yayılmasına sebep oluyordu.Büyük ihtimal Midas'ın kulaklarını gören bir kaç kişi de gördükleri asimetrik, değişik kulakları abartarak Midas'ın "eşek kulaklı" olduğu söylentisini yaydılar. Tabi ki o dönemin şartlarıyla hikaye yayılırken değişti ve pek çok efsanevi öge aldı (Pan ve Apollon'un yarışması gibi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder